10 Eylül 2012 Pazartesi

R.H.C.P. İstanbul Konseri Ardından..

 



Bu resim konserin bitişinden yarım saat sonra çekildi; olayları tersten anlatmak istedim zira organizasyonda düzgün giden hiçbir şey göremedik. Konser bitti ama insanlar dışarıya çıkamadılar, o kadar oyalanmamıza ve arka kapıdan çıkıp epey yürümemize rağmen hala meydan insan doluydu. İnsanlar dört bir yana yürüyüp evlerine gidecek bir araç arıyorlardı ve bunun bizim için mümkün olması en az 45 dakika yürüyüşün ardından gerçekleşti. Aracımızla gidemedik çünkü otopark yok. Çıkışta taksi ve servis araçlarının olacağı söylendi onu da göremedik.
 42bin bilet satıldığı söylendi; o alana o kadar insanı sığdırmak en hafif tabiriyle insafsızlık. Temel ihtiyaçlara ulaşılamamasından hiç söz etmiyorum bile. 1. Kategorideydik ve balık istifi izledik konseri.

RHCP den önce Athena çıktı sahneye, enerjileri yerindeydi ama sahnenin ne sesini ne ışığını kullanamadıkları için hep yaşattıkları coşkuyu  yakalayamadık bu sefer. Belki de beklentimizi RHCP a göre ayarlamıştık bilemiyorum.. Zaten Athena sahneden inerken , müziğe başlamamıza sebep olan gurupların başında gelen RHCP ı sizinle beraber izlemek için yanınıza geliyoruz, diyerek tamamladı konserini.

Vakit geldi, Josh koltuk değnekleriyle sahneye geldi, montunu çıkarıp Ayyıldızlı tişörtüyle yerine otururken Flea ve Antony sahneye geldi..Işıklar açılıp ilk sesi duyduğum andan itibaren 2 saat nasıl geçti bilmiyorum. Ne yorgunluk kaldı ne kalabalık ne açlık ne susuzluk. Ben hayatımda böyle bir performansı bir daha görebileceğimi düşünmüyorum.  Konserin tamamı usta bir yönetmenin elinden çıkmış görsel bir şölen gibiydi, sanki adam 2 saat içinde 21 ayrı klibi canlı canlı çekip bize izletti. Taraflı olabilirim kabul ediyorum, gerçekten bu adamların yaptığı müziği seviyorum ve sahnede bütün beklentilerimi fazlasıyla karşıladılar Ölmeden önce yapmam gerekenler listemin üst sıralarında olan bir hayalim gerçekleşmiş oldu böylece.

Konsere girişte elbette saatler sürdü. Birçok kontrolden geçip deney fareleri gibi labirentlerden dolaşıp her seferinde tamam şimdi alana ulaştık derken kalabalığa takılıp durduk. O anlarda etrafıma bakındığımda en dikkatimi çeken şey kalabalığın çok genç ve (bence) düzgün tiplerden oluştuğuydu. Benim bu dünyada yaşadığım süre kadar (1983 ten beri) müzik yapan bu genç adamları böyle güzel bir toplulukla izlediğim için bütün aksiliklere rağmen kendimi şanslı hissediyorum..

4 yorum:

  1. Giriste on siraya gecmeye calisirken guvenlik seridindeki plastik kelepceyi yakarken onundeki bayanin kolunu yakan ve ne yapiyorsun diye soruldugunda geciceeem diyen ve yaka paca disari atilan gozluklu maymunla...konser sirasinda ben goremiyorum onunuze gecicem diye bagiran kafasi guzel disi maymunu unutmussun blogger...tg

    YanıtlaSil
  2. Münferit olaylat her zaman olur ;)

    YanıtlaSil
  3. arka tarafta 3 adam pantolonlarini cikartip dans ettiler...herhalde bu her zaman yasanan bir munferit olay deildir dimi? ayrica"herzaman yasanan" nasil munferit olur? bizi uzmeyin sn. blogger...sevgiler tg

    YanıtlaSil
  4. ben münferit olaylar her zaman olan olaylardır demedim sayın tg.. Münferit:arada sırada olan demektir, bahsettiğiniz gibi arada sırada olan olaylar her konserde olabilir anlamında bir sözcükten kelime oyunlarıyla başka anlamlar çıkarmak suretiyle sırf eleştiri yapmak için eleştiri yapma çabanız pek sakil durdu.. pantalon çıkaran adamlar hakkında beğenilerini sunan arkadaşlarım olsada ben ne gördüm ne de tasvip ettim.. sevgiler..

    YanıtlaSil